İstiklal Marşı'nın Millet Meclisinde kabul edilmesinin 97. Yılı ve 18 Mart Çanakkale zaferinin 103. Yılı Afganistan’da da kutlandı. Kabil Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) Kabil Üniversitesi Türkoloji Bölümü ile ortaklaşa gerçekleştirdiği program yoğun ilgiyle karşılandı.

Program, T.C. Kabil Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Yiğit Canay başta olmak üzere T.C. Kabil Eğitim Müşaviri Atakan Doğan, T.C. Kabil Askeri Ataşe Yardımcısı Murat Erbil, TİKA Kabil Koordinatörü Mustafa Bütün ve Türkiye Maarif Vakfı mensuplarının yanı sıra üniversite öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşti.

Cesaret ve ilham kaynağı: Çanakkale Zaferi

Açış konuşmasını yapan, T.C. Kabil Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Yiğit Canay, 103. yıldönümünü büyük bir gurur ve heyecanla idrak eden Türk milleti için Çanakkale Zaferi’nin en büyük kahramanlık destanlarından biri olduğunu dile getirdi. Çanakkale’de sergilenen birlik, kardeşlik ve dayanışmanın, milletimize hem zaferi getirdiğini hem de Kurtuluş Savaşımız için gerekli olan cesareti ve mücadele ruhunu verdiğini dile getiren Canay, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan bağımsızlık mücadelesinin dünyada pek çok halka ve devlet adamına da ilham ve cesaret verdiğini söyledi.

Afgan halkının bu mücadelede Türk halkını yalnız bırakmadığının altını çizen Yiğit Canay, “Türk halkı, Çanakkale Savaşında Türk ordusunun saflarında savaşan ve şehit düşen Afgan gençlerini, kollarındaki ziynet eşyalarını satarak Türk kurtuluş savaşına destek veren Afgan kadınlarını unutmamıştır. Kurtuluş Savaşı’nda Ankara Hükümeti’ne Afgan Devleti’nin verdiği destek Türkiye için çok özel ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir.” ifadelerini kullandı.

Çanakkale Şehitleri’ne dair en ölümsüz eserlerden birini, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığına dikkat çeken Canay, bu vesile ile unutulmaz edebiyatçı ve şairin de birlikte anıldığını belirtti.

Çanakkale Zaferi’nin, “Şehitleri Anma Günü” olarak da idrak edildiğini kaydeden Yiğit Canay, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Ülkemiz, başta Kurtuluş Savaşı, Kore Savaşı ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı olmak üzere çok sayıda askeri mücadelede şehitler vermiştir. 2002 yılından sonra Afgan kardeşlerimizin güvenliğine katkı için kahraman askerlerimizce Afganistan’da icra edilen uluslararası görevler çerçevesinde maalesef şehitlerimiz olmuştur. Kardeşlik ve dostluk bağlarımız kadim olan Afganistan’ın bugün karşılaştığı tehditleri, Afgan Savunma ve Güvenlik Güçlerinin ve sivil halkın verdiği şehit kayıpları en iyi anlayabilecek halklardan biri Türk halkıdır. Türkiye, Afganistan’ın barış çabalarının ve terörle mücadelesinin yanında olmaya devam edecektir.”

Afganistan’da Çanakkale Ruhu

Kabil Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Abdullah Yegin ise programın büyük oranda Kabil Üniversitesi Türkoloji Bölümü öğrencileri tarafından hazırlandığına dikkat çektiği konuşmasında, bu durumun Çanakkale ruhunun Afganistan’da uyandırdığı hissiyatı görmek açısından ayrı bir önemi ve değeri olduğunu kaydetti. Genel olarak savaşıp zafer kazanmanın zor, zaferi anlatmanın kolay göründüğünü ancak Çanakkale Zaferi söz konusu olunduğunda bunu hakkıyla yapabilmenin neredeyse imkânsız olduğunu belirten Yegin, onlarca yıldır değişik yönleriyle anlatılmaya çalışılan bu zaferin anısına, “Mehmet AKİF’in deyimiyle yine de hatıralarına bir şey yaptık diyemeyeceğiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Öğrencilerin seslendirdiği şiir, şarkı ve mektuplarla devam eden programda ayrıca İstiklal Marşının kabulü ile ilgili bir kısa belgesel gösterimi de gerçekleşti.

Program, Kabil YEE'nin verdiği resepsiyon ile sona erdi.