18 Mart Çanakkale zaferinin 104. Yıldönümü kutlamaları kapsamında Kabil Yunus Emre Enstitüsü tarafından Afganistan’da bir etkinlik düzenlendi.

Program, T.C. Kabil Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Yiğit Canay, İslam İşbirliği Teşkilatı Afganistan Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı, T.C. Kabil Askeri Ataşesi Ertuğrul Bayram Ak, T.C. İçişleri Bakanlığı Kabil Müşaviri İlker Türkbayrak, Türkiye Maarif Vakfı Afganistan Koordinatörü Şakir Voyvot ve diğer yetkililerin yanı sıra üniversite öğretim görevlileri ve öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşti.

Sömürgeciliğe karşı antiemperyalist bir mücadele

Açılış ve selamlama konuşmasını yapmak üzere ilk olarak kürsüye Kabil Yunus Emre Enstitüsü Abdullah Yegin çıktı. Yegin kısa konuşmasında paylaşım heveslisi sömürgeci devletlerle, topraklarını ve onurunu korumakta kararlı halklar arasında gerçekleşen Çanakkale savaşının sömürge karşıtı halklar lehine büyük bir zaferle neticelendiğini dile getirdi. İmkânsızlıklar içerisinde verilen bir mücadelenin orantısız güç dağılımına rağmen saldırgan güçlerin yenilgisiyle sonuçlandığını dile belirten Abdullah Yegin bu mücadelenin sonraki dönemlerde gerçekleşen bağımsızlık mücadelelerine ilham kaynağı olduğunu söyledi.

Çanakkale Geçilmez

Katılımcılara hitap etmek üzere kürsüye davet edilen T.C. Kabil Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Yiğit Canay şunları söyledi: Kabil Üniversitesi’nin değerli öğretim üyeleri ve öğrencileri,Türkoloji Bölümü’nün kıymetli çalışanları,değerli mesai arkadaşlarım.Türkiye’nin Afganistan Büyükelçisi Sayın Oğuzhan Ertuğrul adına Büyükelçiliğimizi ve bağlı birimlerimizi, bu anlamlı günde temsil etmekten onur ve memnuniyet duyuyorum.Kabil Üniversitesi ve Yunus Emre Enstitüsü yöneticileri başta olmak üzere, bu töreni düzenleyenlere teşekkürlerimi sunuyorum.Bugün Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümünü, Türk milleti olarak büyük bir gururla idrak ediyoruz.Çanakkale Zaferi, milletimizin yazdığı en büyük kahramanlık destanlarından biridir. Bu zafer, “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşetmiştir.Çanakkale’de sergilenen birlik, kardeşlik ve dayanışma, milletimize hem zaferi getirmiş, hem de Kurtuluş Savaşımız için gerekli olan cesareti ve mücadele ruhunu vermiştir.Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan bu ruh ve bağımsızlık mücadelesi, dünyada pek çok halka ve devlet adamına da kendi kaderlerini tayin etmek konusunda ilham ve cesaret vermiştir.Türk halkı, Çanakkale Savaşında kendi saflarında savaşan ve şehit düşen Afgan gençlerini, kollarındaki ziynet eşyalarını satarak Türk bağımsızlık mücadelesi destek veren Afgan kadınlarını unutmamıştır.

Aynı zamanda, ahiren Yeni Zelanda’da vuku bulan kanlı terör saldırısında, Afgan ve Türk kökenli vatandaşların katledilmesi de bizleri çok üzmüştür.

Bu vesileyle sizinle, mensubu olduğum Türk Dışişleri Bakanlığı’nın da 1970’li yıllardan bu yana teröre 40 mensubunu kurban vermiş olduğunu üzüntüyle paylaşmak isterim.

Çanakkale: Tarihi Dönüm Noktası

Son olarak kürsüye çıkan İslam İşbirliği Teşkilatı Afganistan Temsilcisi   Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı şunları söyledi : Türkler için Çanakkale savaşlarının önemi büyüktür. Osmanlı İmparatorluğunun iki asrı bulan gerileme ve çöküş döneminin sonunda üç kıtaya yayılan topraklarını kaybederek geçmişte hükmettiği coğrafyada barınamayan tebaalarıyla birlikte Anadolu’ya çekilen Türkler için Çanakkale daha fazla geri adım atılmayacak ölümüne savunulacak sınırın çizildiği yerdir. 

Afganistan'ın tarihine baktığımız zaman  bu ülke halkının da Türkiye ve Türkler gibi yabancı işgallerine direnerek şahlandığına tanık oluyoruz. 1970'li yılların sonunda Afganistan'ın Sovyetler Birliğinin işgaline uğradığı günden bugüne Afgan halkı 40 yıldır ülkesinin topraklarını  kanıyla sulamaktadır. İşgal yıllarında ve izleyen dönemde Afgan halkı bir buçuk milyon evladını bağımsızlık, hak ve adalet için kurban vermiş ve hala da vermeye devam etmektedir. Afganistan ve bu ülkenin kardeş halkı tarihte Türk kardeşlerinin yanında olmuştur. Afgan ulusunun 21. yüzyılda vermekte olduğu mücadele çok önemlidir. Öğrencilerin seslendirdiği şiir ve şarkılarla devam eden programda ayrıca Çanakkale Zaferi ile ilgili bir kısa belgesel gösterimi de gerçekleşti.

Program, Kabil Yunus Emre Enstitüsünün verdiği resepsiyon ile sona erdi.